30 Ekim 2009 Cuma

'KAPİTALİZM' YOL VER ARTIK


Doksanların çocuğu olduğum için mi bilmem ama o zamanlar insanların yaşamında akşam oturup muhabbet etmek, günün nasıl geçti ya da hiç olmadı pazar günleri bir piknik olurdu. Şimdi hepimiz çok meşguluz değil mi? Kapitalizmin getirdiği yapılanmalara boyun eğiyoruz. Patronların cumartesi, pazar da çalış. Haftaiçi tek gün tatil yaparsın sözlerini dinliyoruz. Belki hepimiz için sınıf farkı bu kadar belirgin çizgiler çekti. Ama sesimizi çıkartabilirdik değil mi? Ben bir öğrenci olarak ilk sömürülmemi okulumun benden istediği zorunlu stajım ile yaşadım. Bu beni öyle sinirlendirmişti ki 2. sınıfta bizden istenilen 'düşünce savunmasını yapabileceğiniz konuyu araştırın' çalışmasına burdan başlamıştım. 'Stajerler sömürülmesin!!' . İlk önce torpilsiz stajyer bile olunmayacağını, olmak istesem bile bir çok kapıyı çalmam gerektiğini hatta duysunlar diye kapıları tekmelemem gerektiğini anladım. En sonunda kendimi duyurmuştum ama stajerlikten yani 'pratik eğitim' adı altında yapılan bu işten sadece çay servisi yapmayı öğrendim. Araştırmalara göre işçi sınıfını stajyer, çırak, mevsimlik işçi tarzında bölme çabası vardır ve bu şekilde güç etkisinin dağıtılmak istendiği görülmekte. Çünkü birlik mücadeleyi her zaman kolaylaştırmıştır. Bunun önüne geçebilmekte o topluluğu bölmekten gelir. Bu bölünme içerisinde genelde ses çıkarmak zordur çünkü stajyerler geçemezlerse tekrar aynı işleri görmek zorunda kalmakta, çırak ve mevsimlik işçiler ise maaşlarından olmaktadır. Kapitalizm, sermayedarın işçinin emeğini sömürmesidir. Kapitalist ise mülkiyete sahiptir ve işçi sınıfı ihtiyacını karşılayabilmek için emeğini satmak zorundadır. Ülkemizde kapitalist bir devlet anlayışı vardır ve devlet kollarıda bu konuda paralel şekilde ilerlemektedir. Eğitim sistemi de kapitalistlere yardım etmektedir. Nasıl dersek zorunlu stajyerlik ile kapitaliste bedava iş gücü sağlanmaktadır. Çalıştırılan stajyerlerin maaş ve ssk' sının olması kapitalistin sömürdüğünü açık bir şekilde ortaya koymakta. Hala daha huzurlu değilim bu konuda çünkü hala bu konu hakkında sesini çıkaran bir gençlik göremiyorum. Artık işverenlerin, bir yerlere gelmiş kişilerin kuzenine, arkadaşına iş ayarlaması değil de hak edeni oraya koyması gerektiğini hatırlatmak gerek. Yoksa ne üniversite mezunu iş bulur ne de bu ülke çürük beyinlerle bir yere gelir. Kapitalizmi yok etmek elimizde. (Facebook tarzı sitelerde toplanabildiğiniz kadar konuşabildiğiniz kadar meydanlarda konuşsanız çoktan kurtulmuştu bu ülke ama ne de olsa sanal alemde diyerek atıp tutucu oldu herkes. Başkaları görmediği zamanda aynı kişi olabilelim ki inançlarımıza ihanet etmiş olmayalım)

1 yorum:

  1. Facebook gibi sitelerde, kurdukları sahte kimliklerin arkasına saklanmış o kadar çok insan var ki. Gerçek hayatta konuşamadıklarını oralarda konuşuyorlar. Evet internet mükemmel bi iletişim olayıdır. Fakat kendimizi sadece orda yaptıklarımıza inandırırsak kendimizi kandırmış oluruz. Gerçek iş ise sesimizi her yerde duyurabilmektir...

    YanıtlaSil